Just another WordPress.com site

Hakiki aşıkların sana doğru uçarken bizim bu yaptığımız yolda emeklemek!!!

 

  

   
 
 

Ağlamak ;mütessir ruhların ferahlama gayreti,
Ve vicdanda yanan ateşi söndürme hamlesidir..
Heyhat!! Öyle bir zaman dayız ki
insanlar ağlanacak hale güler ,gülünecek hale ise ağlar olmuşlar…

Hakiki aşıkların sana doğru uçarken bizim bu yaptığımız yolda emeklemek!!!

 

Bugüne kadar hiç aç kalmadıysan,
hep aç kalanların ekmeğini yemiş olabilirsin.
Birilerini aşırı doyuran, birilerini de aç bırakan
bu zalim paylaşımın aşırı doyanları arasında kalma.
Dağıt! Nasılsa dağılacaksın!
Senai Demirci

   

Yapraklar…  

YAPRAKLARIM DÖKÜLÜYOR önüme; siyah ve beyaz… Beyazı siyaha galip gelmek üzere olan ömür tellerim saçılıyor eteklerime… Tutamıyorum ve tutunamıyorum rüzgârların önünde savrulmaktan… Azalan ve ağaran saçlarım değil; ömrün imbikleri çözülüyor…

Aşinası olduğum hıyabanda yürürken yaprakların sarı şarkısı kulaklarımı dolduruyor. Hüzünden kırılıyor, kıvrılarak uçuşan sarı sundukçalar… Durakta dururken ayağıma takılan bir yaprak direniyor; ne ki uçmaktan kendini kurtaramıyor yine de…

Bakakalıyorum ardından, geleni beklerken… Hep bekliyorum zaten; yürürken de otururken de… Kıskanç bir sevgili gibi geçti geçen bahar, sonunu tutabildik sarı baharın… Yağmur gözlerden hüzün yağıyor akşamlarıma… Kışa kaç kaldı?

Kırk yaprak uçtu başımdan… Yarısına yakını ak, kalanı kara kaldı… Kar yağacak biraz sonra, eteklerinde biriktirdiğim güneş rengi yapraklar beyazlara bürünecek…

Kıştan kaçılır mı? Korkunun kışa faydası var mı? Kim kurtulmuş ki kıştan? Uyuma mı, ayılma mevsimi mi kış? Kışların kışkırttığı düşünceler nerelere uçurtuyor?

Dışım sarı, içim sarı sorularla uçuşuyor. Her bahar soru yapraklarını okutmak için geliyor. Cevap meyvelerini yiyen çam yeşili zeytin dalıyla karşılar kışları… Bal hakikatleri tadan üşümez kışta-kıyamette… Kavurucu rüzgârlar koparamaz çınar köklü kalpleri…

Ne gam dışarıda kış varmış, içimin çiçekleri bahar yağmurlarıyla besleniyorsa… Sarı sundukçalar sıra sıra önümden giderken gidiş adreslerini okuyabiliyorsam; ne keder…

Baharda dirilen, kış kederinde ölmez. Yaprakların yazdığını okuyan, kışta kardelenleri koklar… Gönlünü sarı yapraklarla saran, soğukta solmaz.

Yazı yiyerek yitiren, sarı baharın solgun yaprakları gibi kışa üşüyerek girer… Kaçamadığı kışa sürüklenerek gitmek ne acı… Aç yürekle kış kıtlığı katlanılır mı?

“An” yaprağını malaniyat kurtları kemiriyorsa ömür ağacı meyvesiz girecektir kışa… Kalın kütüklerin külleri savrulacak kışın ayazında… Ne bir nefes sevgi, ne bir dost yüz görebilecek karanlıkta…

Ah, sarı sandıkların sakladığı sırlar, sarartınız benzimi… Yaprak yaprak dökülen yıllarda yoruluyor yüreğim… Çam yeşili çınar kuytularda örtünmek istiyorum… Kaçamadığım kışa kaç kaldı bilmem ama kıymet bilemedim geçen yazların, baharların…

Soru sordum sarı yaprağa, dayanamadı uçtu gitti, beni izle der gibi… Titrek dizle yürüyorum ardından yalnız be yalnız… Hüzünle bakıyorum geriye, umutla bakmak istiyorum ileriye… Beyaz ümitler belirsin başımda, karamsarlıklar dökülsün kalmasın kışlara…

Bu yaprak dolduğu gibi, ömür yaprağı da dolacak, siyah veya beyaz… Beyazlar galipse yaprak hakikatler iyi okunmuş demektir, yoksa yırtık yıllar üşütecek bizi.

Gerçeğin gerçeği açıldığında yapraklarımız serilecek önümüze… Uçtuğunu sandığımız yılların bir yaprakta toplandığını görecek gözlerimiz…

Bir yaprak uçtu önümden; soluk soluğa sürükledi sarı sokağa doğru… Sarı sorular sordum, yeşil cevaplar verdi yeşil yolda yürümem için… Yürüyorum servilerin dökülmeyen yapraklı yollarında… Yalnız ve de yalnız bir yaprak misali…

Hüseyin EREN 

21/11/2005

 

 

GENÇLİK ;
hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan imanı derecesinde genç,şüphesi derecesinde yaşlıdır.
Kendine güveni kadar genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır…
 

 

Ağlamak ;mütessir ruhların ferahlama gayreti,
Ve vicdanda yanan ateşi söndürme hamlesidir..
Heyhat!! Öyle bir zaman dayız ki
insanlar ağlanacak hale güler ,gülünecek hale ise ağlar olmuşlar…

 

 
 

Bir cevap

  1. VEFAKAR DOST

    dostluk resimleri> > > > > > > > > DÜŞÜNDÜM DE, KİM ARKADAŞ ,KİM DOST ,YA DA BAZILARI HİÇ BİRİ Mİ?ARKADAŞ VE KAVRAMI > > > > > > > > > >Arkadaş evinize geldiğinde misafir gibi davranır,> > > >Dost geldiğinde buzdolabını açıp istediğini alır.> > > >Arkadaş senin ağladığını görmez,> > > >Dostunun omuzu ise senin gözyaşlarınla ıslanır.> > > >Arkadaş davetine katılınca bir paket hediye ile gelir,> > > >Dost sana yardım etmek için erken gelir; toparlanman için geç gider.> > > >Arkadaş, onu o yattıktan sonra ararsan rahatsız olur,> > > >Dost neden bu kadar geciktiğini sorar, derdini anlatmak için,> > > >Arkadaş bir kavgadan sonra her şeyin bittiğini düşünür,> > > >Dost ise tekrar arar.> > > >Arkadaş senin daima onun arkanda olmanı ister,> > > >Dost ise her zaman senin arkandadır.> > > >Arkadaş zaaflarınızı öğrenir ve onları kullanabilir,> > > >Dost zevklerinizi öğrenir ve onlara hitap eder.> > > >Arkadaş zayıflıklarınızı bilirse başınıza kakar,> > > >Dost zayıflıklarınızı bilirse örtmeye çalışır.> > > >Arkadaş sizi ikinci görmek ister,> > > >Dost ikinciniz olmaktan şeref duyar> > > >Arkadaş sıkıntınız olmadığında yanınızdadır,> > > >Dost sıkıntınız olduğunda size koşar,> > > >Arkadaşlarınıza siz huzur vermeye çalışırsınız,> > > >Dostlarınız size huzur vermeye çalışır.> > > >Arkadaş bu mesajı okur ve siler,> > > >Dost okur ve dostlarına yollar..

    03 Şubat 2010, 05:39

Yorum bırakın